Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 200 baz puanlık artışla yüzde 17'den yüzde 19'a çıkardı. Faiz kararının ardından Dolar/TL, 7.4760'tan 7.3280'e geriledi. Ancak dolar kuru akabinde 7.39'a yükseldi. Bankadan yapılan duyuruda genişleyici parasal ve mali politikalar ile aşılama sürecinde yaşanan olumlu gelişmelerin etkisiyle küresel büyüme görünümünde iyileşme ve uluslararası emtia fiyatlarında artış görüldüğü belirtildi.
Riskler devam ediyor
Duyuruda, şu değerlendirmelere yer verildi: "İktisadi faaliyet güçlü bir seyir izlemektedir. Salgına bağlı kısıtlamaların hafifletilmesiyle hizmetler ve bağlantılı sektörlerde iktisadi faaliyetin artması beklenmektedir. Bununla birlikte salgının seyrine ilişkin muhtemel gelişmelere bağlı olarak iktisadi faaliyet üzerindeki riskler önemini korumaktadır. Salgın döneminde sağlanan yüksek kredi büyümesinin birikimli etkileriyle güçlü seyreden iç talebin yanı sıra ithalat fiyatlarındaki artışlar cari işlemler dengesini olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Diğer taraftan, finansal koşullardaki sıkılaşmayla birlikte yavaşlayan kredi büyümesi son dönemde bir miktar yükseliş eğilimi sergilemiştir.
İç talep koşulları, döviz kuru başta olmak üzere birikimli maliyet etkileri, uluslararası gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Öte yandan, bazı sektörlerde belirginleşen arz kısıtları ile gerçekleştirilen ücret ve yönetilen fiyat ayarlamaları, orta vadeli enflasyon görünümü üzerindeki önemini korumaktadır. Gerçekleştirilen parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin daha belirgin hale geleceği beklentisi korunmakla birlikte son dönemde kredi büyümesindeki yükseliş eğilimi ile ithal maliyetlerdeki artış, talep ve maliyet unsurlarında öngörülen kademeli iyileşmeyi geciktirmektedir."
Para muslukları daha da kısılacak
Duyuruda, 2021 sonu tahmin hedefi dikkate alınarak, enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar sıkı para politikası duruşunun kararlılıkla uzun bir müddet sürdürüleceği vurgulandı. Enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler kapsamında enflasyonun ana eğilimi ve fiyatlama davranışlarına ilişkin göstergelerin, yayılım endekslerinin, talep ve maliyet unsurları ve enflasyon beklentilerinin tahmin ufku içerisinde hedeflerle uyumunun yakından izlenmeye devam edileceği bildirilen duyuruda, gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşmanın yapılacağının altı çizildi.
Duyuruda, şu ifadelere yer verildi: "Kalıcı fiyat istikrarı ve yüzde 5 hedefine varıncaya kadar para politikası faizi ile gerçekleşen/beklenen enflasyon arasındaki denge, güçlü dezenflasyonist etkiyi koruyacak şekilde kararlılıkla sürdürülecektir. Sıkı para politikası duruşunun bu şekilde sürdürülmesinin fiyat istikrarını kalıcı olarak tesis etmesinin yanında, ülke risk primlerinin düşmesi, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği değerlendirilmiştir."
Faiz niye arttı?
Naci Ağbal'ın Merkez Bankası Başkanlığı'na 7 Kasım'da atanmasından bu yana politika faizi yüzde 10.25'ten yüzde 19'a yükseldi. Peki, salgın devam ederken, işsizlik yükselirken, iş bulmak acayip zorken, yoksulluk artarken Merkez Bankası faiz niye artırdı? Artışın arka planında döviz kurlarının raydan çıkmasını engellemek yer alıyor. Merkez Bankası'nın net döviz rezervleri 'eksi'de olduğundan, bankanın kurlarda yaşanabilecek oynaklığa müdahale etme olanağı son derece sınırlı. Dolayısıyla Merkez Bankası, faiz enstrümanına sığındı. Dahası ABD'de uzun vadeli tahvil faizlerinin artışı, gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahını azaltıyor. Yabancı yatırımcılar daha yüksek getirisi olan ama aynı zamanda da daha riskli olan gelişmekte olan ülke varlıkları yerine riski daha düşük olan ve son gelişmeler paralelinde daha yüksek faiz veren ABD tahvillerini tercih ediyorlar. Neticede kendi para birimleriyle işlem yapıyorlar, kur riski ile karşılaşmıyorlar.