HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 07 ŞUBAT 2025, CUMA


O, misyonerle her daim mücadele etti -1

13.11.2019 00:00
  O, misyonerle her daim mücadele etti -1
  O, misyonerle her daim mücadele etti -1
Anadolu'nun Türk yurdu olmasından sonra Avrupa devletleri, onlarca Haçlı Seferi ile bu toprakları almaya kalktı. Başaramadılar.

Savaş ile bu toprakları alamayacağını anlayan Batı, taktik değiştirdi. Misyonerleri devreye soktu.

Bu kişilere çok iyi İslam eğitimi veriyorlar, ardından da bu coğrafyaya gönderiyorlardı. Bu misyonerler, Müslümanlar gibi yiyor, içiyor, yaşıyordu. Görevleri ise etnik ve mezhepsel farklılıklar üzerinden fitne çıkararak Müslümanları hem itikadî, hem sosyal, hem de devlet olarak zayıflatmaktı.

Yine bu misyonerler, din ve siyasette öne çıkmış insanları bir şekilde ele geçirip, onlara dernek, vakıf, tarikat, cemaat vs. adında yapılar oluşturup, bu yapılar üzerinden devlet ve milletimizin varlığına kastediyorlardı.

Osmanlı tarihinde ve Kurtuluş Savaşı yıllarında bunların çok acı örnekleri vardır. Maalesef aynı yapılar bugün de var ve Müslümanlar yine birbirlerine düşman ediliyorlar.

Bu devletin kurucusu M. Kemal Atatürk bu tehlikenin farkındaydı. Hem dini bütünlüğümüz, hem de milli varlık ve bütünlüğümüzü sağlamak için yaptığı en büyük mücadelelerden birisi de misyonerler ve misyonerliğe karşıdır.

Prof. Dr. Haydar Baş, Atatürk'ün misyonerlikle mücadelesini Hoş Geldin Atatürk eserinden şöyle anlatıyor:

"Siz, Nutuk'a azınlıkların misyonerlik faaliyetlerinin bölücü etkileri ile başlandığını bilir misiniz?

1919 senesi Mayıs'ının on dokuzuncu günü Samsun'a çıktım" diye başlar Nutuk ve işgali birkaç cümlede özetledikten sonra şöyle devam eder:

"… Memleketin her tarafında Hıristiyan azınlıklar gizli veya açıktan açığa kendi hususi emel ve maksatlarının temini için devletin bir an evvel çökmesi için yoğun çaba sarf ediyorlar.

Sonradan elde edilen güvenilir malumat ve vesikalarla iyice anlaşılmıştır ki, İstanbul Rum Patrikhanesi'nde kurulan Mavri Mira heyeti, vilayetler dâhilinde çeteler teşkil ve idare etmek, mitingler ve propagandalar yaptırmakla meşgul.

Yunan Kızılhaç'ı ve Resmî Muhacirler Komisyonu, Mavri Mira Heyeti'nin faaliyetlerine hizmet ediyor.

Mavri Mira heyeti tarafından idare olunan Rum okullarının izci teşkilatları, yirmi yaşından yukarı gençler de dâhil olmak üzere her yerde ikmal olunuyor.

Ermeni Patriği Zaven Efendi de, Mavri Mira heyetiyle hemfikir olarak çalışıyor. Ermeni hazırlığı da tamamen Rum hazırlığı gibi ilerliyor.

Trabzon, Samsun ve bütün Karadeniz sahillerinde teşekkül etmiş ve İstanbul'daki merkeze bağlı bulunan Pontus Cemiyeti hiçbir maniyle karşılaşmadan kolaylıkla ve başarıyla çalışıyorlar."

Nutuk'un ilerleyen sayfalarında, Pontus konusuna bir kez daha değinir Gazi:

"… 1840 senesinden beri; yani üççeyrek asırdan beri Rize'den İstanbul Boğazı'na kadar Anadolu'nun Karadeniz havzasında, eski Yunanlılığın ihyası için çalışan bir Rum zümresi mevcut idi.

Amerika, Rum göçmenlerinden Rahip Klematios adında biri, ilk Pontus toplantı yerini, şimdi halkın Manastır dediği bir tepede İnebolu'da kurmuştu.

Bu teşkilat mensupları zaman zaman münferit eşkıya çeteleri şeklinde faaliyet gösteriyorlardı.

… Ethniki Hetairia (Etniki Eterya) Cemiyeti propagandacıları ve Merzifon'daki Amerikan müesseseleri tarafından manen yetiştirilen ve yabancı hükümetlerin silahlarıyla maddeten takviye edilip cesaret verilen bu havalideki Rum kütlesi de bağımsız bir Pontus hükümeti kurma emeline düştü.

… Amasya, Samsun havalisi Rum Petropoliti Yermanos'un idaresinde, muntazam bir program halinde faaliyetlerine başladılar.

Samsun'daki Rum komitecilerin başkanı olan Reji Fabrikası direktörü Tokamanidis bir taraftan da merkezî Anadolu ile haberleşme tesisine çalışıyordu.

… Birkaç bin Rum'u Sohum'da Haralambos isminde bir adamın başına topladılar.

… Yabancıları Kızılhaç heyetleri arasından gelen subayların da teşkilat kurmak, çetelerin askerî talim ve terbiyeleriyle iştigal etmek ve gelecekteki Pontus hükümetinin temelini kurmak ile memur oldukları anlaşılıyordu.

… Pontus çetecilerin icraatı İslam köylerini yakmak, Müslüman halka karşı akıl ve hayale sığmaz zulümler yapmak, cinayetler işlemek gibi hunhar bir sürünün icraatından başka bir şey değildi." (Hoş Geldin Atatürk, s. 648-652) (devamı yarın)…

Osman Baş
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--









logo

   E-posta: bilgi(@)eskisehirdenhaber.com
Tüm hakları Eskişehirden Haber adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr