Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Lütfullah Önder, basın açıklaması yaparak, Londra'da başlayan kritik NATO Zirvesi'ni değerlendirdi.
Önder, zirvenin Türkiye açısından kritik öneme sahip olduğuna işaret ederek, "Bu zirvede ve sonrasında Türkiye, doğru yerde durmayı başarırsa büyük kazanımlar elde edebilir" dedi.
Önder'in açıklaması şöyle:
• Şimdiye kadar Türkiye; BM ve NATO gibi uluslararası kuruluşlarda "ABD'nin durduğu yerde durmak" şeklinde özetlenebilecek bir politika izlemiştir. İzlenen bu politikanın sonucu olarak Türkiye, özgül ağırlığı olmayan ve fatura ödeyen ülke olmak durumunda kalmıştır. Özelikle son yıllarda yaşanan birçok olay, Türkiye'nin menfaatleri ile ABD'nin menfaatlerinin çatıştığını bize göstermiştir.
• Ancak son yıllarda baş döndüren bir hızla dünyanın hemen her ülkesinde ciddi bir değişim ve dönüşüm yaşanmaktadır. İlk kez 2005 yılında BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş tarafından ortaya atılan 'Milli Paralar ile Ticaret' fikri etrafında şekillenen BRICS ülkeleri, bu değişimin ve dönüşümün öncülüğünü yapmaktadırlar.
• Malum olduğu üzere ABD, AB ülkeleri ve diğer dünya devletleri ciddi miktarlarda borçludur. Mevcut liberal kapitalist sistemin bir sonucu olarak; devletler borçlu, şirketler borçlu, halklar borçludur. Alacaklı ise paraya hükmeden ve parayı tekelinde tutan aileler ve şirketlerdir.
• Geldiğimiz noktada kurduğu hegemonyayı devam ettirmek isteyenler ile sömürülmek istemeyen iki grup arasındaki mücadele, dünyanın her yerine yayılmış ve artık gün yüzüne çıkmıştır.
Avrupa krize doğru
• Bu mücadeleyi açık eden ve özetleyen sözler, geçtiğimiz aylarda Fransız Cumhurbaşkanı Macron'un ağzından dökülmüştür. 2019 yılı Ağustos ayında büyükelçiler toplantısında Macron, "18. yüzyıldan bu yana Batı hegemonyasına dayanan bir uluslararası düzene alışmıştık. Bu düzen alt üst oldu ve dünya yeninden yapılanıyor. Avrupa'dan uzaklaşan Rusya Çin'e yaklaşır, bu hiç de Avrupa'nın yararına olmaz. Fakat içimizde Rusya ile ilişkilerimize direnen bir 'derin devlet' var" diyerek, Fransa'daki bu mücadeleyi ve nedenini açıkça ifade etmektedir. ABD'de yaşanan, Pentagon ile Beyaz Saray arasındaki mücadelenin sebebi de aynıdır. Bolivya'da ve diğer Latin Amerika ülkelerinde yaşanan siyasi gelişmelerin sebebi de farklı değildir.
• Malum olduğu üzere, 20. yüzyılda tüm dünyada, milletler kurtuluş mücadelesi vermiş ve kendi milli devletlerini kurmuştur. Ancak bu milli devletlerin uyguladığı liberal kapitalizm; tüm dünyayı aynı güçlere mecbur ve mahkûm etmiştir. Küresel ekonomi ve küresel para üzerinden dünya halkları yüzyıl boyunca sömürülmeye devam etmiştir.
Kurtuluş reçeteleri
• Bugün, dünyanın birçok ülkesinde, 'Milli Para ve Milli Ekonomi' tezi ile bu sömürüye son vermek isteyen milli güçler, bu küresel baronlara karşı kurtuluş mücadelesi vermektedirler. Bu tablo içerisinde hangi ülkenin nerede durduğunu iyi analiz etmek, dost düşman tanımlamasını veya iş birliği yapılacak ülkelere ilişkin belirlemeyi dünyadaki bu değişimi dikkate alarak yapmak gerekir.
• Doğru analiz yapmak ve doğru yerde durmak için ilk ve en önemli koşul; tümüyle milli olmak ve milli menfaatleri merkeze koyarak olaylara bakmaktır. Sonrası aslında hiç de zor değildir. Bu noktada Türkiye Cumhuriyeti Devletine düşen bir diğer sorumluluk ise Milli Para ve Milli Ekonomi Modeli tezinin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'a kulak vermektir