Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam'da gerçekleştirilen 29. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında konuştu.
Erdoğan'ın gündeminde Cumhurbaşkanı seçilme oranının yüzde 50'den 40'a düşürülme tartışmaları da vardı. Tartışmalara noktayı koyan Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini ülkemize kazandırdık. Birinci yılını geride bıraktığımız sistemin uzun yıllar boyunca ülkemizin ihtiyaçlarını karşılayacağını düşünüyorum. 50+1 bu sistemin omurgasıdır. Cumhurbaşkanının seçilme oranının yüzde 50'den 40'a düşürülmesiyle ilgili ne düşüncemiz ne niyetimiz ne planımız ne de çabamız söz konusudur. Bu tür atıfta bulunanlar aynaya baksınlar. Biz bir şeyi kayda geçirdiğimiz zaman bu iş bitmiştir. Bu tartışmayı bir daha açılmamak üzere kapatıyoruz" dedi.
'Ortak devriye faaliyeti hikaye'
'Türkiye'nin, sınırları dibindeki terör oluşumlarına asla göz yummayacağını sayısız defa müttefikleri başta olmak üzere tüm dünyaya ilan ettiğini ancak sürekli oyalanmaya çalışıldığın' söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz de kendi göbeğimizi kendimiz kesmeye karar verdik. İki ayrı harekatla toplam 4 bin kilometrekarelik bir alanı terör örgütlerinden temizledik. Fırat'ın doğusuyla ilgili de muhataplarımıza her türlü ikazı yaptık. Yeteri kadar da sabırla davrandık. Kara devriyesiymiş, hava devriyesiymiş bütün bunların hikaye olduğunu görüyoruz. Müttefiklerimize sorumuz gayet açıktır, siz SDG adıyla gözlerden kaçırmaya çalıştığınız PKK/YPG'yi terör örgütü olarak tanıyor musunuz, tanımıyor musunuz? Bunu açıklayın. Bu yönde bir beyan duymadığımız gibi bazı Amerikalı yetkililer alenen PKK, YPG'nin birlikte çalıştıkları bir yapı olduğunu da söylüyorlar. Öyleyse sözün bittiği yerdeyiz. Evet ülkemizi terör örgütünden uzak tutmak için sürekli yüzümüze gülen, sürekli diplomatik söz oyunlarıyla kendilerince oyalayanlara diyoruz ki 'artık söz bitti.' Bir taraftan Irak tarafından 30 bin civarında tırı Suriye'ye sokacaksınız; silah, mühimmat, araç gereç yüklü ve bunları bu terör örgütlerine teslim edeceksiniz ondan sonra da 'biz sizinle stratejik ortağız diyeceksiniz.' Kusura bakmayın bunu yutmayız."
Hazırlıklar tamam
Konuşmasında Fırat'ın doğusuna yönelik sınır ötesi askeri harekat için tüm hazırlıkların tamamlandığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Hazırlıklarımızı yaptık, harekat planlarımızı tamamladık, gereken talimatları verdik. Kararı verilen ve süreci tamamlanmış olan barış pınarlarının önünü açma ihtimali belki bugün belki yarın denecek kadar yakın. Hem karadan hem de havadan bu harekatı yöneteceğiz. Suriye tarafındaki kardeşlerimizin de tüm güçleriyle bizim yanımızda yer alacağından şüphemiz yoktur. Hem kendi güvenliğimiz hem ülkemizdeki Suriyeli kardeşlerimizin bir an önce evlerine dönebilmeleri için bu harekatı yapmaya ve başarıya ulaştırmaya mecburuz. Şayet bugün bu adımı atmazsak yarın karşımıza çok daha büyük sıkıntıların çıkacağı gün gibi aşikardır. Tehlikenin kapımıza dayanmasını beklemeyecek, sorunu kaynağında çözeceğiz. Hiç kimsenin bunun için Türkiye'yi suçlamaya hakkı yoktur. Avrupa ve Arap ülkeleri başta olmak üzere tüm dünyayı bu ulvi mücadelesinde Türkiye'ye destek olmaya davet ediyorum."
Suriye'de güvenli bölge planlarının 'Suriyelilerin eve dönüşü için en makul ve insani yol' olduğunu sözlerine ekleyen Erdoğan, "Bu bölgede 2 milyon kişiyi iskan etmeyi planlıyoruz" dedi.
Namlular ateşe hazır
Gelen bilgilere göre Türkiye'nin Suriye sınıra yakın noktalarında konuşlanan tank ve fırtına obüslerinin namluları ateşlemeye hazır durumda.
Mehmetçik, Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinin karşısında bulunan ve terör örgütü PYD/PKK kontrolündeki Aynel Arap (Kobani) sınırında elleri tetikte hazır bekliyor. Bir taraftan da yeni mevzi kazma çalışmaları da devam ediyor. Sınırda konuşlu Türk silahlı Kuvvetleri unsurlarına sevkiyat da sürüyor.
SDG'den Türkiye'ye tehdit
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Fırat'ın doğusuna harekat için gerekli talimatları verdiğini açıklamasında birkaç saat sonra terör örgütü PKK bağlantılı PYD/YPG'nin oluşturduğu SDG'den Türkiye'yi tehdit eden bir açıklama geldi.
ABD'nin verdiği sınırsız destekten dolayı Türkiye'ye meydan okumaktan geri durmayan SGD, 'Türkiye'den gelecek saldırıyı topyekün bir savaşa dönüştürürüz' tehdidinde bulundu. SDG'den yapılan açıklamada, "Suriye'nin kuzeydoğusundaki bölgelerini korumak için her türlü tahrik amaçlı saldırıyı topyekün bir savaşa dönüştürmekte tereddüt etmeyeceğiz" ifadeleri kullanıldı.
Temmuz ayında açıklamalarda bulunan SDG'nin sözde Genel Komutanı Mazlum Kobani, "Fırat'ın doğusu ile Afrin birbirine benzemez. Yerden göğe kadar fark var. Uluslararası faktörler bir kenara Türk ordusu ile başbaşa kalsak bile durum farklıdır. Aylarca hatta yıllarca süren bir savaş olacaktır. Burası geniş bir alan" şeklinde konuşmuştu.
Yeni Mesaj