HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 20 MAYIS 2024, PAZARTESİ

ÇUKURLARI DOLDURMAK

Yeni Mesaj Gazetesi yazarlarından Ali Gülelçin bugünkü köşesinde "Çukurları Doldurmak" başlıklı bir yazı kaleme aldı. 
Ali Gülelçin yazısında haritacılık konusundaki ölçek konusuna değinerek önemli ekonomik açıklamalar yaptı.
 
Şimdi bu önemli yazıyı sizler için yayınlıyoruz
29.12.2023 12:20
ÇUKURLARI DOLDURMAK
ÇUKURLARI DOLDURMAK
ÇUKURLARI DOLDURMAK
Haritacılıkta ölçek değiştirmek diye bir kavram vardır. Örneğin 1/1000 haritada sizin 1 cm gördüğünüz aslında gerçekte 1000 cm'dir. Ölçeği değiştirdiğinizde mesela 1/10000 yaptığınızda artık 1 cm olarak gördüğünüz gerçekte 10000 cm'dir. Haritanın ölçeğini değiştirmek sizin elinizdedir ve ihtiyaca göredir. Ölçeği değiştirdiğinizde gerçekte büyüklükler değişmez!
 
Para biriminde sıfır atmak veya sıfır eklemek de böyle bir şey. Aslında her sıfır attığınızda ölçeğinizi 1/10 oranında değiştiriyorsunuz ama gerçekte değerler ve alım gücü değişmez. Örneğin paradan bir sıfır attığınızda 10 lira olan bir şey bir lira olur. Ama 10 bin lira alanın maaşı da bin lira olacağı için alabildiği ekmek adedi değişmez. Yine 1000 adet alabilir. 
 
Bugüne kadar dünya siyasetinde hep sıfır atılmıştır, fazla sıfırlardan kurtulmak için. Ama hiç sıfır eklendiğini görmediniz. Paraya sıfır eklemenin iki yöntemi var. Biri resmi olarak artık 1 liranın 10 lira olduğunu ilan etmektir. Diğeri ise devletin piyasada olan paranın 9 katını daha basıp piyasaya sürmesidir. Eğer bu parayı insanlara ceplerindeki parayla orantılı bir şekilde dağıtabilse kimse için değişen bir şey olmayacak. Ama bugüne kadar bu para sahiplerinin lehine yapıldı. O nedenle zengin daha zengin, fakir daha fakir oldu. 
 
Şöyle ki, 80 öncesi hükümetler yatırımlar için para bastı. Bunları yandaşlara aktardı. Onlar da elde ettiklerinin çok az bir kısmını çalışanlara verdi. Piyasaya para girdi ancak para homojen dağılmadı. Fazlası zenginde kaldı. Bu serumu ya da kan takviyesini kılcal damara takmaya benziyor. O serum vücuda dağılır mı? Bir fayda sağlar mı?
 
Milli Ekonomi Modeli'nde ise bu tersidir. Para basılır ve vatandaşlık maaşı bahanesiyle herkese eşit dağıtılır. Peki, bu kimin lehinedir? Fakirin lehine zenginin aleyhinedir. Yani haritada ölçek değiştirir gibi paranın değeri düşse bile fakirin cebinde bu düşen orandan daha fazla artığı için aslında fakir karlı olacaktır. Yani alım gücü artacaktır. Peki, zenginin aleyhine gibi görünen bu durum gerçekten böyle midir? Hayır. Fakirin alım gücü arttığında üretici pozisyonunda olan zenginin pazarı büyüdüğü için daha çok kazanacaktır. Buna da herhalde bereket denir. İnancımızdaki zekâtın hikmetlerinden biri bu olsa gerek.
 
Mevcut kapitalist sistemlerde hükümetlerin sosyal devlet projelerini hayata geçirmek adına bazı projelerine şahit oluyoruz. Peki, bu projeleri nasıl finanse ediyorlar? Genelde vergi salarak maliyeti tabana yayıyorlar. Bu arazide çukurları doldurmak için düz yüzeylere tırmık atmak gibi bir şey. Hâlbuki karşılıksız para basılarak tüm vatandaşlara eşit olarak dağıtılsa orantısal olarak paranın değer kaybından en çok etkilenecek olan sadece zenginler olacaktır. Bu manada para basmak ve bunu vatandaşa eşit dağıtmak çaktırmadan zenginden zekât almak gibi bir şey. Engebeli bir araziye kar yağdığında nasıl ki araziye tatlı bir yumuşaklık gelir. Çukurlar fark edilmez olur. Sivriliker göze batmaz. Vatandaşlık maaşı da böyle bir şey.
 
Çukurları doldurmak için dağların zirvesini tıraşlamak varken neden ovaları erozyona uğratıyoruz?
 
Ali Gülelçin
Yeni Mesaj Gazetesi 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--














logo

   E-posta: bilgi(@)eskisehirdenhaber.com
Tüm hakları Eskişehirden Haber adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr