Şeyh Saduk, Uyun-u Ahbari'r-Rıza (a.s.) isimli eserinde şöyle anlatıyor:
Muhammed bin İbrahim-i Talikanî, metindeki senetle Ali bin Fazzal'dan, o da babasından şöyle naklediyor:
İmam Rıza (a.s)'a dedim ki: "Ey Resûlullah'ın oğlu! Allah-u Teâlâ yaratıkların hepsini bir şekilde değil de, neden çeşitli şekillerde yaratmıştır?"
İmam (a.s) cevaben şöyle buyurdular: "Allah'ın güçsüz olduğunun düşünülmemesi, inkârcının aklına gelebilecek herhangi bir varlığın şeklinde Allah'ın bir mahluk yaratmış olduğunun bilinmesi ve hiç kimsenin; 'Acaba Allah-u Teala şu veya bu şekilde bir varlık yaratmaya kadir midir?' diyememesi ve yaratıkları arasında onun bir benzerini görebilmesi ve Allah'ın yaratmış olduğu her çeşit mahluklarına bakmasıyla O'nun her şeye kadir olduğunun bilinmesi içindir."
Ahmed bin Ziyad-i Hemedanî, metindeki senetle Abdusselam bin Salih-i Herevî'den şöyle naklediyor:
İmam Rıza (a.s)'a dedim ki; "Ey Resûlullah'ın oğlu! Allah, Hz. Nuh (a.s) zamanında dünyanın tamamını neden sularla kapladı; oysa onların içerisinde çocuk ve günahsız insanlar da vardı?" İmam Rıza (a.s) cevaben şöyle buyurdular: "Onların içerisinde çocuk yoktu. Çünkü Allah-u Teâlâ, kırk yıl Nuh kavminin erkeklerinin sulbünü, kadınlarının ise rahimlerini kısır etti ve böylece nesilleri kesildi. Daha sonra içlerinde çocuk olmadığı bir halde suda boğularak helak oldular. Allah suçsuz olanı, suçlunun suçundan dolayı helak etmez. Nuh (a.s)'ın kavminden bâki kalan diğer kimselere gelince; onların bir kısmı Allah nebisini yalanladıklarından dolayı, diğer kısmı ise onların yaptıklarına razı olduklarından dolayı boğularak helak oldular. Bir işi yapmadığı halde o işin yapılmasına rıza gösteren kimse, o işi yapmış gibidir."