HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 21 KASIM 2024, PERŞEMBE

Sonunda O’nun kapısına geldiler

Fitnenin büyük boyutlara gelişi ve Hz. Osman'ın öldürülmesiyle birlikte Müslümanlar Hz. Ali'ye gelerek, "Allah aşkına yâ Ali, düştüğümüz derdi görmüyor musun? Müslümanlık ne hâlde, görmüyor musun? Fitne nasıl dalgalandı, görmüyor musun?" dediler
Google News
23.06.2022 22:06
Sonunda O’nun kapısına geldiler
Sonunda O’nun kapısına geldiler
Abdülbaki Gölpınarlı Hz. Ali'nin halife oluşuyla ilgili şunları aktarıyor:
 
Hz. Osman'ın öldürülmesinden donra halifelik makamı yedi gün boş kaldı. Söz ayağa düştü. Mısırlılar Hz. Ali'yi, Basralılar Talha'yı, Kûfeliler ise Zubeyr'i istiyorlardı. Her bölük, istediği kişiye ısrarla müracaat ediyor fakat her üçü de halifeliği kabul etmiyordu.
 
Ebû Vakkas oğlu Sa'd'le Ömer oğlu Abdullah'a da müracaat etmişler fakat halifeliği kabul ettirememişlerdi. Ümeyyeoğulları ve Mervan ise ortada görünmüyorlardı, hepsi de Şam'a kaçmışlardı.
 
Muhâcirlerle Ensar'dan bir bölük halk Hz. Ali'nin yanına gittiler. İçlerinde Talha'yla Zübeyr de vardı. "Halka mutlaka bir imam lâzım" dediler. Hz. Ali, "Size ben imam olmayı istemiyorum, kimi seçerseniz razıyım" dedi. "Senden başka hiçbir kimseyi istemeyiz" diye ısrar ettiler. Birkaç kere gelip gittiler.
 
Son gelişlerinde, "Bugün, bu işe senden daha lâyık ve müstahak hiçbir kimse yok. Müslümanlıkta en eski ve Resûlullah'a en yakın olan sensin" dediler.
 
Hz. Ali, "Bırakın beni, benim vezir olmam, emir olmamdan hayırlıdır" buyurdu. "Hayır, imkânı yok" dediler. Bunun üzerine, Hz. Ali, "İyi amma ben ancak Müslümanların razılığıyla bunu kabul ederim; biatin mescidde olması gerek" buyurdu.
 
Bir rivayette halk, Hz. Ali'ye başvurup, "Müslümanlığın başına gelenleri görüyorsun, elini uzat, sana biat edelim" dediler. Ali, "Beni bırakın, başkasını arayın. Önümüze öylesine bir iş çıkacak ki akıllar almaz, gönüller dayanmaz renkleri var" buyurdu. "Allah aşkına yâ Ali, düştüğümüz derdi görmüyor musun? Müslümanlık ne hâlde, görmüyor musun? Fitne nasıl dalgalandı, görmüyor musun?" dediler.
 
Hz. Ali, bu daimi ısrar karşısında zorla halifeliği kabul etti, ertesi günü mescidde biat edilmesi kararlaştırıldı.
 
Talha'yla Zübeyr ortada yoktu. Onlar olmadıkça da biat tamam sayılmayabilirdi. Bu bakımdan bir miktar askerle Hakim ibn-i Cebele'yi Zübeyr'e, Eşter'i de Talha'ya gönderip her ikisini de getirttiler.
 
Zilhicce'nin yirmi beşinci günü (24/6/656) sahabe mescidde toplandı. Hz Ali minbere çıkıp dedi ki:
 
"Dün bir kararla ayrılmıştık, ben de istemeyerek söz vermiştim. Siz bana biatte ısrar etmiştiniz. Bu iş sizin hakkınızdır, kimsenin onda hakkı yoktur."
 
Mesciddekiler, "Biz, dünkü kararımızda sabitiz" deyince, Hz. Ali, "Yâ Rabbi, şâhid ol" buyurdu. İlk biat eden Talha idi. Ondan sonra Ensâr, onlardan sonra da halk biat etti.
 
Talha'yla Zübeyr'den sonra Mâlik'ül Eşter biat etmişti. Ebû Vakkas oğlu Sa'd'e, Hz. Ali, "Biat et" demiş, o da, "Halk biat etsin, ben de ederim" demişti. Hz. Ali, "Peki, bu hususta seni zorlamam" buyurmuştu. Ömer'in oğlu Abdullah'a biat teklif edildiği zaman o da aynı sözü söylemiş, Hz. Ali, "Buna dair bir kefil göster" deyince de, "Gösteremem" demişti. Eşter, "Bırak beni ey mü'minlerin emiri de şunun boynunu vurayım" deyince Hz. Ali, "Dokunma" buyurmuştu, "Ona ben kefilim."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--










logo

   E-posta: bilgi(@)eskisehirdenhaber.com
Tüm hakları Eskişehirden Haber adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr