Artvinli Sanatçı Kazım Koyuncu, Trabzonlu Gazeteci Sibel Kalaycı, Rizeli Neslican Tay ve adını duymadığımız binlerce Karadenizli kanserden ölmeye devam ediyor.
Karadenizlilerin kanserden ölmesinin kader olmadığını, devlet yetkililerinin Çernobil yalanının bir sonucu olduğunu savunan çevre avukatı Remzi Kazmaz, devletin Karadenizlilere 'kanser tazminatı' ödemesi gerektiğini savundu.
Kazmaz, şunları söyledi: "Devlet yetkilileri, 'Çernobil bulutları gelirken çıkan rüzgar sayesinde korkunç felaketi ucuz atlattık' demişti. Oysa rüzgarların yönü değişmekteydi ve Karadeniz başta olmak üzere Türkiye'nin radyasyondan kurtulamayacağı açıkça belliydi. Bundan sonraki gelişmeler kamuoyuyla paylaşılmadı! Kritik 12 günün hava raporları gizlendi. Yetkililer o zaman bulutların geçtiği tüm illeri açıklamak yerine 'sıyırdı geçti, ucuz atlattık' türünden açıklamalarla içimizi rahatlatmaya çalışmışlardı. Fakat Lawrence Ulusal Laboratuvarı"nın hazırladığı harita bizim yetkilileri resmen yalanlıyor. Harita, Çernobil kazasından 10 gün sonra, radyoaktif parçacıkların yukarı seviye rüzgarları tarafından Türkiye'nin her tarafına yayıldığını gösteriyor! Böylece nükleer radyasyon ile kirlenmiş hava parselleri 3 Mayıs 1986 Cumartesi günü Batı Trakya'ya, 4 ve 5 Mayıs günü Batı Karadeniz'e, 6 Mayıs günü Çankırı üzerinden Sivas civarına, 7-9 Mayıs tarihlerinde Trabzon-Hopa arasına ulaşmıştı. Peki şimdi ne yapılmalı? Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK), Çernobil'den önce uzun ve ciddi bir çalışmayla Türkiye'de 42 ilde doğal radyasyon düzeylerini tespit etmişti. Bu çok büyük bir avantaj... Ölçülen radyasyon değerleriyle bugünküleri karşılaştırmak suretiyle bir yerin radyasyon düzeyinde herhangi bir dış etkiden kaynaklanan artış olup olmadığını görmek mümkün olacak. Bugüne kadar böyle bir çalışma yapılmadı. Bu harita acil olarak çıkartılırsa, Sinop-Anamur hattının doğusunun ve tüm Türkiye'nin Çernobil'den ne kadar etkilendiği ilk kez ortaya çıkartılacak."
EYÜP KABİL