Geçtiğimiz hafta Kayseri'de 6 kişilik bir aile yedikleri nardan zehirlendi. Ailenin 4 yaşındaki kızları Saliha hayatını kaybetti. Kayseri Devlet Hastanesi Başhekimi Uzman Dr. İsmail Altıntop, "Nar ve diğer bitkiler koruma amaçlı birçok kimyasala maruz kalmaktadır. Bunlar basit yıkamayla çıkmamaktadır. Muhtemel bu tür ilaçlar narın kabuğundan içine geçebilir" dedi.
Geçtiğimiz gün de yedikleri ıspanaktan zehirlenen çok sayıda vatandaş baş dönmesi, görme bozukluğu, dizlerde dermanın kesilmesi ve mide bulantısı şikâyetleriyle hastanelere başvurdu. İlk önce 44 olarak açıklanan zehirlenme vakaları daha sonra 196'yı buldu. İstanbul'dan başka Edirne, Kocaeli ve Tekirdağ'da da ıspanaktan zehirlenme vakaları oldu.
Tarım ilaçlarının alabildiğine bilinçsizce kullanıldığı ülkemizde çocuklarımız yediği meyve ve sebzeden zehirlenmeye hatta ölmeye başladı. Ispanak için yapılan açıklamada zehirlenmeye sebep olan şeyin ıspanaklara karışan yabancı otların olduğu bildirildi. Ama şimdiye kadar ıspanaktan zehirlenen hiç kimse olmamıştı. Bu yabancı otlar daha önce ıspanakların arasına karışmıyor muydu?
Zehirlenme vakalarının bilinçsiz ilaçlamadan mı yoksa yabancı otlardan mı kaynaklandığının çok da önemi yok. Önemli olan Tarım Bakanlığı böyle bir sorumluluğu üstleniyor mu? Vatandaşlarına sağlıklı, aynı zamanda ucuz sebze meyve temin edecek politikalar üretiyor mu?
Türkiye'de bilinçsiz ilaçlamanın olduğu inkâr edilemez!
Canlı olarak ne varsa yok etmeyi amaçlayan ilaçlama politikamız yüzünden insanlarımız da artık yok oluyor!
Bilinçsiz ilaçlama konusu AB raporlarına da geçmiş durumda. AB raporlarında yüksek zararlı ürünler konusunda Türkiye başı çekiyor.
AB'nin 2018 yılına ilişkin RASSF raporuna göre, Türkiye gıda ihracatı konusunda 'alarm' lideri. Rapora göre, fındıkta tespit edilen zehirli ve kanserojen madde aflatoksinde 77 ayrı tespitte bulunuldu. Raporda yine Türkiye'den getirilen meyve ve sebzelerde de kimya biliminde kirletici olarak geçen okratoksin A maddesi de 40 kez saptandı. Türkiye ayrıca toksik bir madde olan mikotoksin bakımında da ilk sıralarda yer alıyor. Aflatoksin nedeniyle Türkiye'den gelen 40 ürünün 35'inin, antep fıstığında 24 üründen 22'sinin, incirde de 34 üründen 27'sinin sınırdan geri çevrildiğine dikkat çekildi. Raporda ayrıca pestisit yani böcek ilacı içeren madde bakımından da Türkiye, Bulgaristan ile birlikte ilk sırada. Raporda 2015 ila 2018 arasında ise en yüksek zararlı ürün tespitlerinin de Türkiye'de olduğuna dikkat çekildi. Buna göre 2015'te 281, 2016'da 275, 2017 ve 2018'de ise 318'er ayrı tespitle Türkiye ilk sırada yer aldı.
Tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım da Rusya'ya gönderilen 370 ton mandalinanın ülkeye sokulmadığını ve Türkiye'ye iade edildiğini yazdı. Biz de mandalina bu sene biraz ucuzladı diye seviniyorduk!
Rusya Federal Tarım Ürünleri Denetleme Ajansı (Rosselhoznadzor)'dan yapılan açıklamaya göre, Türkiye'den 16 parti halinde ihraç edilen 370 ton mandalina, 18-20 ekim tarihlerinde yapılan denetim sonucunda, içinde tehlikeli tarım haşeresinin tespit edilmesi nedeniyle bu ülkeye sokulmadı ve Türkiye'ye iade edildi. Rus yetkililerin açıklamalarına göre, 2018 yılında Türkiye'den Rusya'ya ihraç edilen meyve ve sebzelerde yapılan denetimler sonucunda tam 1495 kez Rusya'nın karantina listesinde olan zararlılar tespit edildi. 2018 yılında Türkiye'den ihraç edilen ancak tarım zararlısı içerdiği için bu ülkeye sokulmayarak Türkiye'ye geri gönderilen meyve ve sebze toplamı 30 bin tonu aştı.
Peki, Türkiye'ye iade edilen bu ürünler ne oluyor? Gıda Mühendisi Bülent Şık'ın açıklaması da bu konuda düzgün bir sistemin olmadığını gösteriyor.
İhracattan geri dönen gıda ürünleri sınır gümrüklerindeki antrepolarda bekletiliyor. Ülke iç piyasasına sokulmadan önce bu ürünlerin sağlık açısından zararlı olup olmadıklarının kontrol edilmesi gerekiyor. Bu kontrol Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılıyor. İade ürün ülkemiz gümrüğüne geldiğinde ihracatçı firma, Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı il müdürlüklerindeki ihracat işleri ile ilgili birime yazılı bir başvuru yapıyor. Firma başvurusunda ürünün neden iade edildiğine dair bir beyanda bulunuyor. Ve o beyana göre ürünler kontrol ediliyor. Yani Bakanlık, firmanın beyanını esas alıyor!
Sonuç olarak Türkiye, bilinçsiz ilaçlama konusunda lider. Bunun için sebze ve meyvelerimiz ihracattan geri dönüyor. Tabiri caizse, Avrupalıyı zehirleyemeyen Türkiye kendi vatandaşını zehirliyor…
Eyüp Kabil