İmam Zeyn'ul Abidin (a.s) şöyle buyurmuştur: "Hamd olsun Allah'a ki eğer kullarına birbiri ardınca verdiği ihsanları ve sayısız nimetleri karşısında hamd etmeyi tanımayı kendilerinden alacak olsaydı, nimetlerinden istifade ederler ama onu övmezlerdi. Rızkından faydalanır, ona şükretmezlerdi. Bu takdirde ise insanlık sınırından hayvanlık sınırına iner ve Allah'ın muhkem/sağlam kitabında, 'Onlar hayvanlar gibidirler, hatta yol açısından daha da sapıktırlar' diye zikrettiği kimseler gibi olurlardı." (Sahifet'uz Zeyn'il Abidin, 20, 1. Dua).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Şükür zenginliğin süsü ve sabır belanın ziynetidir." (el-İrşad, 1/300).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Şükretmek fitneden güvende olma nedenidir." (Bihar, 78/53/86).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Nimete şükretmek (Allah'ın) intikamından güvende olmaya sebep olur." (Gurer'ul Hikem, 5666).
İmam Sâdık (a.s), "Allah nezdinde insanların en değerlisi kimdir?" diye sorulunca şöyle buyurmuştur: "Kendisine bir nimet verilince şükreden ve bir belaya düçar olunca sabreden kimsedir." (et-Temhis, 68/163).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Eğer Allah kullarına isyanları karşısında azap vaad etmeseydi bile, yine de nimetlerine şükür olarak O'na isyan edilmemesi farz olurdu." (Bihar, 78/69/21).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Nimet sahibi karşısında en küçük görev, nimetiyle kendisine isyan edilmemesidir." (Gurer'ul Hikem, 3268).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah için yapmanız gereken en az iş, nimetlerinden, O'na karşı günah işlemeye yardım dilememenizdir." (Nehc'ul Belağa, 330. Hikmet).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Münezzeh olan Allah karşısında size farz olan ilk şey; nimetlerine şükretmek ve hoşnutluğuna erişmeye çalışmaktır." (Gurer'ul Hikem, 3329).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her bir nefesin için bir şükür, hatta bin ve binden daha fazla şükür farzdır." (Bihar, 71/52/77).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah'ın tüm kulları üzerinde bir hücceti vardır; işlediği günahta olsun veya şükrünü eda etmede kusur ettiği nimette olsun." (Emali et-Tusi, 211/366). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL