Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "İffet belanın süsü, tevazu soyluluğun süsü, fesahat sözün süsü, adalet imanın süsü, huzur ibadetin süsü, ezberlemek rivayetin süsü, delilleri ezberlemek ilmin süsü, güzel edep aklın süsü, güler yüzlülük hilmin süsü, fedakarlık zühdün süsü, var olan şeyi bağışlamak yakînin süsü, az ile yetinmek kanaatin süsü, minneti terk etmek iyiliğin süsü, huşû içinde olmak namazın süsü ve insanı ilgilendirmeyen şeyleri terk etmek sakınmanın süsüdür." (Bihar, 77/131/41).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "İffet, fakirliğin süsü, şükür zenginliğin süsü, sabır belanın süsü, tevazu soyluluğun süsü, fesahat sözün süsü, adalet imanın süsü, huzur ibadetin süsü, ezberlemek rivayetin süsü, alçak gönüllü olmak ilmin süsü, edep güzelliği aklın süsü, güleryüzlülük hilmin süsü, fedakarlık zühdün süsü, var olan şeyi bağışlamak nefsin süsü, çok ağlamak korkunun süsü, az ile yetinmek kanaatin süsü, minnet etmeyi terk etmek iyiliğin süsü, huşû içinde olmak namazın süsü ve insanın kendisini ilgilendirmeyen şeyi terk etmek sakınmanın süsüdür." (a.g.e., 78/80/65).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "En güzel metot seni insanlarla kaynaştıran, insanlar arasında seni güzelleştiren ve seni onların kötülemesinden koruyan metottur." (Gurer'ul-Hikem, 3470).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "İnsanın en güzel süsü imanla birlikte olan huzurdur." (Bihar, 71/337/2).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Hiçbir süslenen kimse Allah'a itaat gibi bir süsle süslenmemiştir." (Gurer'ul-Hikem, 9489).
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah (c.c) Musa'ya şöyle buyurmuştur: Ey Musa! Bana göre süslenenler, dünyada ihtiyacı olmayan şeylerden yüz çevirmek gibi bir süsle süslenmemiştirler." (Bihar, 70/313/17).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "İnsan, karın iffetinden daha hayırlı bir süsle süslenmemiştir." (Tenbih'ul-Havatir, 2/229).
Resûlullah (s.a.a), Ali'ye (a.s) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz Allah seni öyle bir süsle süslemiştir ki kullar Allah'a ondan daha sevimli ve etkin bir şeyle süslenmemiştir. Allah sana dünyadan yüz çevirmeyi bağışlamış, sana dünyayı, senden hiçbir şeye ulaşamayacağı bir şekilde takdir etmiş ve sana kendisiyle tanınacağın bir yüz karar kılmıştır." (Mustedrek'ul-Vesail, 12/44/13472). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL