Kur'an'da şöyle buyurulur: "Onların Rableri katındaki mükâfatı, içinde temelli ve sonsuz kalacakları, içlerinden ırmaklar akan Adn cennetleridir. Allah onlardan razıdır. Onlar da Allah'tan razıdırlar. Bu, Rabbinden korkan kimseyedir." (Beyine, 8).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Allah'a rızayet içinde ibadet et. Eğer buna güç yetiremezsen (bil ki) tatsız olaylar karşısında sabretmekte birçok hayır vardır." (Muheccet'ul-Beyza, 5/104).
İmam Hasan (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim Allah'ın güzel seçimine güvenirse Allah'ın kendisine seçtiği durumdan başkasını arzu etmez." (el-Bihar, 78/106/6).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim zamandan şikayetçi olursa, şikayeti uzar." (Uyun-u Ahbar'ir-Rıza (a.s), 2/53/204).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Tatsızlıklara ve acılara tahammül et. Yoksa hiçbir zaman hoşnut olmazsın." (Nehc'ul-Belağa, 213. Hikmet).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Biz sevdiklerimiz için sevdiğimiz şeyi Allah'tan dileriz ve Allah da bize onu bağışlar. Sevdiklerimiz için sevmediğimiz şeyi Allah severse ona da razı oluruz." (el-Bihar, 82/133/16).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah'a itaatin başı sabır ve sevdiği veya sevmediği hususlarda Allah'ın yaptığından hoşnut olmaktır. Kul sevdiği veya sevmediği hususta Allah'tan hoşnut olursa bu kendisi için hayırlıdır." (a.g.e. s., 158/75).
İmam Zeyn'ul-Abidin (a.s) şöyle buyurmuştur: "Zühdün en yüce derecesi sakınmanın en alt derecesidir. Sakınmanın en üst derecesi yakînin en alt derecesidir. Yakînin en üst derecesi ise hoşnutluğun en alt derecesidir." (el-Kafi, 2/128/4).
İmam Hasan (a.s) şöyle buyurmuştur: "Hükmedicisi Allah olduğu halde kısmetinden hoşnut olmayan ve makamını küçümseyen mümin nasıl mümin olabilir?" (a.g.e. 43/351/25).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Biliniz ki Allah'ın kullarından hiçbir kul sevdiği veya sevmediği her hususta, Allah'ın kendisi hakkında yaptığı şeyden hoşnut olmadıkça mümin olamaz." (a.g.e. 78/217/93).
İmam Bâkır (a.s), Allah-u Teâlâ'nın, "Rabbine and olsun ki, onlar seni hakem seçmedikçe iman etmiş olmazlar" ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: "Maksat Allah'ın kaza ve kaderine teslim olmak, rızayet göstermek ve boyun eğmektir." (Mişkat'ul-Envar, 18).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Gerçek imana en layık şey rıza ve teslimiyettir." (Gurer'ul-Hikem, 3247).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Eğer imanını güçlü kıldıysan o halde lehine veya aleyhine hükmedilen her şeyden hoşnut ol, münezzeh olan Allah'tan başka hiç kimseye ümit bağlama ve kaza ve kaderin senin için getireceği şeyi bekle." (a.g.e. 3723).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Hoşnutluk iman için ne iyi bir arkadaştır." (a.g.e., s.9901). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
