OKAN EGESEL
Kur'an'da şöyle buyurulur: "Ey iman edenler! Sarhoşken, ne dediğinizi bilene kadar namaza yaklaşmayın." (Nisa, 43).
Halebi şöyle diyor: "İmam Bâkır'a (a.s), "Ey iman edenler! Sarhoşken, ne dediğinizi bilene kadar namaza yaklaşmayın" ayeti hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: "Buradaki sarhoşluktan maksat uykudur. Uyku sersemliği sizlerin rükû, secde ve tekbirlerinizde ne söylediğinizi bilmeye izin vermez. Halktan birçoğunun düşündüğünün tam tersine ayetteki sarhoşluktan maksat, şarap sarhoşluğu değildir. Mü'min şarap içmez ve sarhoş olmaz." (Tefsir-i Ayyaşi, 1/242/137).
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Bitkin, ağır ve uyku halinde namaza durma! Zira bunlar nifakın hasletlerindendir ve Allah müminleri sarhoşluk halinde, yani uyku sarhoşluğunda namaza durmaktan nehyetmiştir." (a.g.e., 1/242/134).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Namaz halinde uyku sana galebe çalınca namazı kes ve uyu! Zira böyle bir hal içinde kendine duamı yoksa bedduamı edeceğini bilemezsin." (Bihar, 84/283/5).
Kur'an'da buyurulur ki: "Vay o namaz kılanların haline ki onlar kıldıkları namazdan gafildirler!" (Maun: 4,5).
"Namazlarına riayet ederler. İşte onlar, temelli kalacakları Firdevs cennetine vâris olanlardır." (Müminun: 9, 10).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Aziz ve Celil olan Allah nezdinde hiçbir şey namazdan daha sevimli değildir. O halde dünya işlerinden hiçbir şey sizi namaz vakitlerinden alıkoymasın. Zira Aziz ve Celil olan Allah, bir grup insanı kınamış ve şöyle buyurmuştur: 'Onlar namazlarından gafildirler.' Yani namaz vakitlerinden gafildirler ve ona önem vermezler." (el-Hisal, 621/10).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim şu iki haslete sahip olmazsa ondan uzak dur, uzak dur, uzak dur!"
Kendisine, "O iki haslet nedir?" diye sorulunca şöyle buyurmuştur: "Namaz vakitlerine özen göstermek ve mü'min kardeşlere mali yardımlarda bulunmak." (a.g.e., 47/50).
İmam Ali (a.s), Muhammed b. Ebi Bekr'e yazdığı mektubunda şöyle buyurmuştur: "Namaz vakitlerine dikkat et ve namazlarını vaktinde kıl! İşin yoktur diye onu vaktinden önce kılma ve fazla işin vardır diye onu vaktinden sonraya erteleme." (Bihar, 83/14/25).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Namazları kılmada çok dikkatli davranmak kula dindarlık olarak yeter." (Tenbih'ul Havatir, 2/122).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Kul, namazın vakitlerine ve güneşin durumlarına önem verecek olursa; ölüm anında huzur içinde olacağını, hüzün ve kederlerinin giderileceğini ve ateşten kurtuluşunu kendisi için garantilerim." (Bihar, 83/9/5).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Beş vakit namazları vaktinde kılmaya dikkat edin! Zira bu namazların Aziz ve Celil olan Allah nezdinde yüce bir makamı vardır." (a. g. e. 77/293/2).
Fazl b. Yesar, İmam Bâkır'a (a.s), "Namazlarına dikkat edenler…" ayetini sorunca, İmam (a.s.) şöyle buyurdu: "Maksat farz namazlardır."
Kendisine, "Onlar namazlarında süreklidirler" ayetinin anlamı sorulduğunda ise şöyle buyurdu: "Bundan maksat nafile namazdır." (el-Kafi, 3/270/12). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).