OKAN EGESEL
İmam Bâkır (a.s), İmam Zeyn'ül Abidin (a.s) hakkında şöyle buyurmuştur: "O gecenin karanlığında dışarı çıkıyor, sırtına bir çuval alıyor, tek tek evlerin kapısına varıyor, kapıları çalıyor ve kapıyı açan herkese bir şeyler veriyordu. Bir fakire bir şey verdiğinde ise kendisini tanımaması için yüzünü örtüyordu." (Bihar, 46/89/77).
Muhammed b. İshak şöyle diyor: "Medine halkından bir grup, maaşlarının nereden geldiğini bilmeksizin yaşıyorlardı. Ali b. Hüseyin (a.s) vefat edince kendilerine geceleyin verilen şeyler kesilmiş oldu." (a.g.e., s. 88/77).
Hişam b. Salim şöyle diyor: "Hava kararınca ve gece bir miktar geçtikten sonra İmam Sâdık (a.s) ekmek, et ve para dolu bir torba alıyor, omuzlarına yüklüyor, Medine fakirlerine götürüyor, onlar arasında bölüştürüyordu ama onlar kendisini tanımıyorlardı. İmam Sâdık (a.s) vefat edince artık o yardımlar kesilmiş oldu ve neticede o şahsın İmam Sâdık (a.s) olduğunu anladılar." (el-Kafi, 4/8/1).
Kur'an'da şöyle buyurulur: "Allah'ın Kitabına uyanlar, namazı kılanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık infak edenler, tükenmeyecek bir kazanç umabilirler." (Fatır, 29).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Açıktan verilen sadaka yetmiş tür belayı def eder." (Sevab'ul Amal, 172/1).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah'a yakınlaşmayı isteyenlerin bu yakınlaşmadaki en temel vesileleri; Allah'a ve Resulüne iman, hataları örten gizli sadaka vermek ve kötü ölümü savan açık sadaka vermektir." (Nehc'ul Belağa, 110. Hutbe).
İmam Bâkır (a.s), "Eğer sadakayı açıkça verirseniz o ne güzel…" ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: "Bundan maksat farz olan zekattır."
İmam'a (a.s), "Eğer onu gizler ve fakirlere verirseniz…" ayetindeki maksatın ne olduğu sorulduğunda ise, "Bundan maksat da müstehab olan zekattır" buyurdu. Onlar farzları açık bir şekilde vermeyi ve nafileleri gizlemeyi seviyorlardı." (el-Kafi, 4/60/1).
Kur'an'da buyurulur ki: "Gece-gündüz, açık-gizli, mallarını infak edenlerin mükâfatlarını Rab'leri verecektir. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir." (Bakara, 274).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Gece verilen sadaka Rabbin gazap ateşini söndürür, büyük günahları temizler ve hesabı kolaylaştırır. Gündüz verilen sadaka ise malı çoğaltır ve ömrü artırır." (Bihar, 96/125/39).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Gündüz verilen sadaka suyun tuzu erittiği gibi günahları eritir. Gece verilen sadaka ise azameti yüce Rabbin gazap ateşini söndürür." (Emali es-Saduk, 300/15).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Güne başladığında sadaka ver ki o günün uğursuzluğu senden uzaklaştırılsın. Akşam olunca da sadaka ver ki o gecenin uğursuzluğu senden giderilsin." (Bihar, 96/176/3).
İbn-i Abbas, "Gece ve gündüz infak edenler" ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: "Bu ayet Ali b. Ebi Tâlib hakkında nazil olmuştur. Müminlerin Emiri'nin dört dirhemi vardı. Bir dirhemini gece infak etti, bir dirhemi gündüz, birini gizli ve birini de açık infak etti." (Durr'ul Mensur, 2/100). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
