OKAN EGESEL
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Namazı ilk vaktinde kılmanın son vaktinde kılmaktan üstünlüğü, ahiretin dünyaya üstünlüğü gibidir." (Sevab'ul Ummal, 58/2).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Namazı vaktinde kılmanın, sonunda kılmadan üstünlüğü mü'min için mallarından ve çocuklarından daha hayırlıdır." (Bihar, 82/359/43).
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Bil ki, ilk vakit her zaman daha iyidir. O halde, yapabildiğin kadar bu hayırlı işe koş. Aziz ve Celil olan Allah nezdinde en sevimli iş az bile olsa kulun sürekli yaptığı iştir." (el-Kafi, 3/274/8).
Fezzaz şöyle diyor:
İmam Rıza (a.s) bazı seyyidleri karşılamak için dışarı çıktı. Bu esnada namaz vakti geldi. İmam (a.s) yolunu orada bulunan bir eve doğru değiştirdi. Bir taşın altına gelerek şöyle buyurdu: "Ezan oku!"
Ben, "Dostlarımızın da bize katılmasını bekleyelim" diye arz ettim.
İmam (a.s) şöyle buyurdu: "Allah seni bağışlasın! Namazı sebepsiz yere geriye erteleme. Her zaman namazı ilk vaktinde kılmaya çalış."
Böylece ben ezan okudum ve namaz kıldık. (Bihar, 83/21/38).
İmam Kâzım (a.s) şöyle buyurmuştur: "İlk vaktinde kılınan farz namazlar, şartlarıyla yerine getirilmişse, daha yeni ağaçtan ayrılan taptaze ve güzel kokan asmadan daha güzel kokuludur. O halde, namazı ilk vaktinde kılmaya çalışın." (Sevab'ul A'mal, 58/1).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her namazın iki vakti vardır: İlk ve son… İlk vakit en iyi vakittir. Hiç kimse özrü olmaksızın namazını son vakte havale etmesin. Son vakit sadece hasta, sakat ve özrü olan kimseler için takdir edilmiştir. İlk vakit Allah'ın hoşnutluğuna sebep olur, son vakit ise Allah'ın bağışlamasına neden olur." (Bihar, 83/25/47).
Kur'an'da şöyle buyurulmuştur: "Onlar cennettedirler. Suçlulara, 'Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir' diye sorarlar. Onlar, 'Biz namaz kılanlardan değildik' derler." (Müddessir, 40-43).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Namaza riayet edin, onu gözetin, çok kılın ve onunla Allah'a yakınlaşmaya çalışın. Çünkü namaz 'Müminler üzerinde vakitleri belirli bir farzdır.' Kendilerine, 'Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir' diye sorulduğunda Cehennem ehlinin, 'Biz namaz kılanlardan değildik' diye cevap verdiklerini işitmediniz mi!" (Nehc'ul Belağa, 199. Hutbe).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Müslüman ile kâfir arasında farz namazı kasten terk etmesi veya hafife alarak kılmaması dışında bir mesafe yoktur." (Sevab'ul A'mal, 275/1). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).