OKAN EGESEL
Kur'an'da şöyle buyurulur: "Onlar, hidayet yerine dalaleti aldılar da alışverişleri kâr getirmedi; hidayeti de bulamamışlardır."
"Allah insanlardan bir takımını doğru yola eriştirdi fakat bir takımı da sapıklığı hak etti, çünkü bunlar Allah'ı bırakıp şeytanları dost edinmiş ve kendilerini doğru yolda sanmışlardı." (bak. Bakara, 175, 256; Nisa, 44; A'raf, 61, 146).
İmam Ali (a.s), oğlu Hasan'a yaptığı vasiyetinde şöyle buyurmuştur: "Bilmediğin şey hakkında konuşmayı, üzerine düşmediği halde söz söylemeyi terk et! Sapıklık olacağından korktuğun bir yola girme. Çünkü sapma ihtimali olan yollardan kaçınmak, o korkunç yerlere girmekten daha iyidir."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Sapıklığa dalan ve doğru yolu bulmayan kimseye eyvahlar olsun!"
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Sapıklık ile birlikte günahlardan sakınma faydasızdır."
İmam Ali (a.s), Peygamber (s.a.a) hakkında şöyle buyurmuştur: "Allah'ım! O'nun kurduğu binayı, yapılan binaların en üstünü kıl. Bizi zelil kılınmamış, pişman olmamış, münharif olmamış, ayrılmamış, sapmamış, saptırmamış ve fitneye düşmemişler zümresiyle haşret."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Fitne denizlerine daldılar, sünnetlerin yerine bidatlere sarıldılar. Mü'minler inzivaya çekildiler, sapıklar ve yalanlayanlar konuştu."
Kur'an'da buyurulur ki: "Yoksa, daha önce Musa'nın sorguya çekildiği gibi, siz de peygamberinizi sorguya mı çekmek istiyorsunuz? İmanı küfre değiştiren, şüphesiz doğru yoldan sapmış olur."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her sapıklığın bir sebebi vardır. Her ahdi bozan kimsenin bir şüphesi vardır."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Dikkat edin! Dinin hükümleri birdir, yolu düz ve doğrudur. Kim ona tâbi olursa hedefe ulaşır, kazanır; kim ondan geri durur uzaklaşırsa, sapar ve pişman olur."
İmam Ali (a.s), Muaviye'ye yazdığı mektupta şöyle buyurmuştur: "Gösterişli, sapıklığınla bezediğin, süslediğin, malum öğütlerinin tekrarlandığı mektubun bana geldi. Doğru yola sevk edecek basireti, gerçeğe götürecek kılavuzu olmayan birinin mektubu… Heva ve hevesi onu çağırmış, o da uymuş; sapıklık onu gütmüş, o da kendisine tâbi olmuş; anlaşılmaz hezeyanlar savurur, çarpar ve sapıtır."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Nebinizin Ehl-i Beyt'ine bakın, yollarına uyun! Onlardan öne geçmeyin ki dalalete düşersiniz ve onlardan geri kalmayın ki helak olursunuz."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim hidayetle doğru yola koyulmazsa, dalalet/sapıklık onu helak ve yokluğa sürüp götürür."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Bilgisizce çok niza eden hakkı asla göremez; haktan sapan güzeli kötü, kötüyü ise güzel zanneder ve dalalet sarhoşluğuyla sarhoş olur."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim Allah'ın hidayetinden başka hidayet dilerse sapar."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim doğru yolu bulmak için Allah'ın hidayetinden yardım alırsa, Allah ona doğru yolu gösterir. Her kim de münezzeh olan Allah'tan başkasının hidayetiyle doğru yolu ararsa sapıklığa düşer."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim sapık olan birinden hidayet dilerse sapar."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim heva ve hevese davet edenlere aldanırsa sapıklığa düşer." (bak. el-Heva, 4035. Bölüm; el-Mehabbet (1), 653. Bölüm; Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).