HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 08 NİSAN 2025, SALI


‘O, ismi ve soyu ile tanınır’

Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim bir Müslümanın hakkını ihya etmek için hak üzere tanıklık ederse kıyamet günü yüzünün nuru göz alabildiğince uzadığı bir halde getirilir ve yaratıklar onu ismi ve soyu ile tanırlar”
29.03.2020 00:00
‘O, ismi ve soyu ile tanınır’
‘O, ismi ve soyu ile tanınır’
Kur'an'da şöyle buyurulur:
"Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve yakınlarınız aleyhlerine de olsa, Allah için şahit olarak adaleti gözetin; ister zengin, ister fakir olsun, Allah onlara daha yakındır.
Adaletinizde heveslere uymayın. Eğer eğriltirseniz veya yüz çevirirseniz bilin ki, Allah işlediklerinizden şüphesiz haberdardır." (Nisa, 135). 

"Ey iman edenler! Allah için adaleti ayakta tutup gözeten şahitler olun. Bir topluluğa olan öfkeniz sizi adaletsizliğe sürüklemesin; adil olun; bu, takvaya daha yakındır. Allah'tan sakının, doğrusu Allah işlediklerinizden haberdardır." (Maide, 8).

Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Ben adilim ve ben sadece adalet üzere tanıklıkta bulunurum." (Kenz'ul Ummal, 17735).

Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Ben zulüm üzere tanıklıkta bulunmam." (a.g.e., 17734
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Adalet şahitliğin ruhudur." (Gurer'ul Hikem, 356).
Tanıklık etmeye teşvik hususunda Kur'an'da şöyle buyurulur: "Onlar şahitliklerini dosdoğru yapanlardır." (Mearic, 33).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim bir Müslümanın hakkını ihya etmek için hak üzere tanıklık ederse kıyamet günü yüzünün nuru göz alabildiğince uzadığı bir halde getirilir ve yaratıklar onu ismi ve soyu ile tanırlar." (Bihar, 104/311/9).

Yine Kur'an'da şöyle buyurulur: "Şahitler çağırıldıklarında çekinmesinler." (Bakara, 282).
İmam Kâzım (a.s), "Ve tanıklar (tanıklığa) çağrıldığı zaman…" ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: "Borç veya hakka tanıklıkta bulunmaya çağırıldığında hiç kimsenin bundan sakınması doğru değildir." (Tefsir i Ayyaşi, 1/156/523).

İmam Sâdık (a.s), hakeza bu ayetin tefsirinde şöyle buyurmuştur: "Birisinin, tanıklık etmeye davet edildiğinde, 'Ben sizin için tanıklıkta bulunmam' demesi doğru değildir." (a.g.e, 1/156/524).
İmam Ali (a.s) hakeza bu ayetin tefsirinde şöyle buyurmuştur: "Yani birisi bir iş için tanıklığı kabul etmişse tanıklık etmeye çağırıldığında bundan çekinmemesi gerekir; aksine tanıklıkta bulunmalıdır. Bu tanıklığında ihlas ve sadakat içinde olmalıdır. Hiçbir kınayanın kınamasından korkmamalıdır, iyiliği emretmelidir ve kötülükten sakındırmalıdır." (Bihar, 104/313/22).

Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "En iyi tanıklık kendisinden istenilmeden tanıklıkta bulunmaktır." (Kenz'ul Ummal, 17731).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Tanıklıkta bulunmaya çağırıldığında icabet et." (et-Tehzib, 6/275/752; Vesail'uş-Şia, 18/225, 1. Bölüm). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet). 

Okan Egesel
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--









logo

   E-posta: bilgi(@)eskisehirdenhaber.com
Tüm hakları Eskişehirden Haber adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr