Kur'an'da şöyle buyurulur: "...Onlar, yüzlerindeki secde izi ile tanınırlar..." (Feth, 29).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Ben, insanın alnının dümdüz olmasını ve üzerinde secde izinin görülmemesini hoş görmem." (Bihar, 71/344/4).
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Babamın secde yerinde nasır izleri vardı. Yılda iki defa ve her defasında beş nasırı kesiyordu. Bu yüzden o 'Za's-Sefinat/Nasırlar Sahibi' olarak adlandırılmıştır." (İlel'uş-Şerayi', 223/1).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah Resûlü (s.a.a) alnı yaralanmış birini gördü ve şöyle buyurdu: Her kim Allah-u Teâlâ'ya üstün gelmeye çalışırsa, Allah ona üstün gelir. Her kim Allah'a düzen kurmaya çalışırsa, Allah da ona düzen kurar. Neden alnını yerden kaldırmıyor ve yaratılışını (yüzünü) çirkinleştiriyorsun?" (Bihar, 71/34/4; er-Riya, 1411. Bölüm).
İmam Sâdık (a.s), kendisine, "Nelerin üzerine secde etmek caizdir ve nelere secde etmek caiz değildir bana bildir?" diyen Hişam b. Hakem'e şöyle buyurmuştur: "Yenilecek ve içilecek şeyler dışında yere ve yerden biten şeylere secde etmek caizdir."
Hişam şöyle arz etti: "Fedan olayım! Bunun sebebi nedir?" diye sorunca İmam şöyle buyurdu: "Çünkü secde Aziz ve Celil olan Allah karşısında huzû ve teslimiyet göstermektir. O halde yiyilecek ve giyilecek şeylere secde etmek doğru değildir. Zira dünyaya tapanlar yiyecek ve giyeceklerin kuludur. Oysa secde eden kimse, secde halinde Allah-u Teâlâ'ya tapar. Dolayısıyla insanın secdede alnını dünyaya aldanmış dünya oğullarının (kullarının) mabudunun (ilahının) üzerine koyması doğru değildir. Toprağa secde etmek daha iyidir. Zira bu Aziz ve Celil olan Allah karşısında tevazu ve huzû göstergesi için daha etkilidir." (İlel'uş-Şerayi, 341/1).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "İmam Hüseyin'in (a.s) toprağının üzerine secde etmek yedi perdeyi (manevi perdeyi) yırtar." (Bihar, 85/153/14). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL